
Song
V.A
Mevlid-i Nebi

0
Play
Lyrics
Uploaded by86_15635588878_1671185229650
Bir nur parlayacak bu gece,
İlelebet sönmeyecek bir nur.
Yıl
beş yüz yetmiş bir,
Günlerden pazartesi,
Vakit sabaha karşı,
Mekkeliler akşam yorgunluğunda,
Herkes evine çekilmiş,
kimse yok sokaklarda,
Tatlı tatlı bir yel eser, Amininin evinde,
Ve gelişini müjdeleyen Dolunay gözünde.
Bu gece her şey bambaşka sanki,
Nazlı nazlı esen rüzgâr,
Ve parlayan Dolunay bir şey anlatır gibi.
Serince esen rüzgâr,
Aminenin yüzünü serinletir,
Sonra Amine de kapatır mahmur gözlerini.
Mekke sokakları kapkara bir sükûnet içinde,
Sokaklar karanlık,
kalpler karanlık,
Yetimler için sabah olmayacak mı?
Kanayan yaralar kapanmayacak mı?
Yeniden doğan güneş,
Mekke sokaklarını aydınlatmayacak mı?
İşte bu sorulara heybetli bir ses cevap verir.
Sen bu ümmetin efendisine gebesin,
Dünyaya geldiğinde adını Muhammed koy.
Bu hitap Amine'ye, bu müjde âlemlere,
Bu sevinç yetimlere,
Amine'nin kalbinde çocuksu bir heyecan,
Yeniden doğmuş gibi sevinç içinde,
Abdullah'ı kaybettikten sonra saçtığı en güzel gülücük,
En tatlı sevinçler nur tanesi yüzünde.
Hiç bu kadar sevinmemişti Hazreti Amine,
Tüm dünyanın serveti ona verilmiş gibi,
Sanki beklediği güneş doğacak gibi,
Sanki bu güneş hiç batmayacak gibi,
Başı şükür secdesinde.
Bir rüya görür Hazreti Amine,
Bu rüya ömründe gördüğü en güzel rüya olacaktır.
Allah son elçisini gönderecek,
Onunla kainat nurlanacaktır.
İlahi bir nur çıkar Amine'nin kalbinden,
Bu nur gider ta Suriye'deki sarayı aydınlatır,
Ve haşmetli bir ses duyar dört bir taraftan,
Bu gece doğuracağım çocuk Hatemül Enbiya'dır,
O dünyaya geldiğinde,
Hasetçilerin şerrinden Allah'a sığın.
Uyanır Hazreti Amine tatlı uykusunda,
Rüyadaki sevinç hala durur yüzünde,
Hem telaş var hem mutluluk ışıltısı inci gözlerinde,
Heyecan içinde sabahı bekler,
Onun için en karanlık geceler bile artık sabahtır,
Çünkü taşıdığı can Muhammed-i Muhtardır.
Tan yeri ağarmak üzere,
Karanlık sükûnet devam eder Mekke'de,
Kimse hiçbir şeyin farkında değildir,
Gözlerini her gün karanlık gecelere açan yetimler,
Bu kez nurlu sabahları açacak,
İlahi yardımın beklendiği Mekke'de,
Birazdan gün doğacak,
Ve bu zifir karanlık sonsuza dek kaybolacak.
Gökyüzünün doğusunda,
Beyaz bir ip görünüyor,
İşte bu beyaz iplik, Gelişini müjdeliyor,
Katran gecelerin zifir sessizliği, Sona eriyor,
Bu karanlık sessizliği, Nurani bir çığlık keser,
Mekke'de sabah oldu,
Mekke'de güneş doğdu,
Sema ehli ayakta,
Cennet ehli ayakta,
Melekler selam durdu,
Ağaçlarda bir sevinç, Dağlar taşlar dile geldi,
Bugün Muhammed doğdu,
Bu ne şenlik ya Rabbi,
El pençe kuşu kurdu,
Hürmetine kainat yaratılan,
Uğruna servetler serilen,
İbrahim'in duası,
Amine'nin rüyası,
İsa'nın müjdesi, Muhammed'ül emin doğdu,
Ne mutlu sana ey Amine,
Bil ki dünyaya getirdiğin, Alemlere sultandır,
Selam sana ey Abdullah,
Muhammed hatırandır,
Gökyüzünde aşikar,
Mekke'de gıyabi bir bayram,
Mekke, Mekke olalı,
Böyle bir gün görmedi,
Kalplerde mutluluklar,
Gönüllerde ilahi merhamet,
Meleklerin dilinde,
Edeble tek kelime,
Hoş geldin ya Muhammed,
Seni bekliyorduk onca zamandır,
İşte bak sinelerde çarpan senin sevdandır,
Kaldır parmağını ve Allah'tan biz günahkar ümmetini dile,
Alemler sana muhtaç, Gönüller sevdana aç,
Uğruna canlar verilen gözlerini dünyaya aç,
Kurban olası gözlerini dünyaya açar Efendimiz,
Güneşten önce nurani bir güneş doğar Mekke'de,
Mekke'de sabah olur,
seyran olur Mekke'de,
Meleklerin bakıp da doyamadığı en güzel insan,
Bu ne büyük bir nimet, ne güzel bir ihsan,
Bu gelen sensin, ey aşıklar maşuku,
bu gelen sensin,
Kisra saraylarından belli ki,
bu gelen ayak sesin,
Bir bir yıkılır Kisra'nın sütunları,
Dayanamaz eşsiz heybetine,
Seni tasdik eder save gülü,
Şirk kokan sularından eser kalmadı,
Nurundan küle döndü bin yıllık şirk ateşi,
Ve mübarek alnındaki nur ispatlar seni,
Seni gönderene şükürler olsun,
Özlemiştik seni onca zamandır,
Salat sana,
selam sana olsun, Ey sevgililer sevgilisi,
Bakın şu nurani bebeğe,
Doğar doğmaz Allah'a secde eder,
Bakın mübarek parmağı gökyüzüne dikili,
Sanki ümmetini Allah'tan diler,
Gülleri utandıran şu yüze bakın,
Ne de tatlı tebessüm eder,
Allah'a niyaz için kımıldayan dudaklar,
Ümmeti ümmeti söyler,
Ya Resulallah,
ümmetini Allah'tan dilediğinde,
Bizi de diledin mi?
Sana layık olmayan bu ümmetini,
Kerem et,
unutma,
Sana on dört asır kadar uzağız şimdi,
Ama gözlerden akan yaşlar şahit ki,
Seni unutmadık,
adını her anışımızda Islanır gözlerimiz,
Ey Mücellam,
ey Süreyya'm,
ey mehlika bakışlım,
Bir kez de biz günahkar ümmet için Kaldır mübarek parmağını,
Ve gidecek başka kapısı olmayan gönülleri,
Sen kabul buyur.
İlelebet sönmeyecek bir nur.
Yıl
beş yüz yetmiş bir,
Günlerden pazartesi,
Vakit sabaha karşı,
Mekkeliler akşam yorgunluğunda,
Herkes evine çekilmiş,
kimse yok sokaklarda,
Tatlı tatlı bir yel eser, Amininin evinde,
Ve gelişini müjdeleyen Dolunay gözünde.
Bu gece her şey bambaşka sanki,
Nazlı nazlı esen rüzgâr,
Ve parlayan Dolunay bir şey anlatır gibi.
Serince esen rüzgâr,
Aminenin yüzünü serinletir,
Sonra Amine de kapatır mahmur gözlerini.
Mekke sokakları kapkara bir sükûnet içinde,
Sokaklar karanlık,
kalpler karanlık,
Yetimler için sabah olmayacak mı?
Kanayan yaralar kapanmayacak mı?
Yeniden doğan güneş,
Mekke sokaklarını aydınlatmayacak mı?
İşte bu sorulara heybetli bir ses cevap verir.
Sen bu ümmetin efendisine gebesin,
Dünyaya geldiğinde adını Muhammed koy.
Bu hitap Amine'ye, bu müjde âlemlere,
Bu sevinç yetimlere,
Amine'nin kalbinde çocuksu bir heyecan,
Yeniden doğmuş gibi sevinç içinde,
Abdullah'ı kaybettikten sonra saçtığı en güzel gülücük,
En tatlı sevinçler nur tanesi yüzünde.
Hiç bu kadar sevinmemişti Hazreti Amine,
Tüm dünyanın serveti ona verilmiş gibi,
Sanki beklediği güneş doğacak gibi,
Sanki bu güneş hiç batmayacak gibi,
Başı şükür secdesinde.
Bir rüya görür Hazreti Amine,
Bu rüya ömründe gördüğü en güzel rüya olacaktır.
Allah son elçisini gönderecek,
Onunla kainat nurlanacaktır.
İlahi bir nur çıkar Amine'nin kalbinden,
Bu nur gider ta Suriye'deki sarayı aydınlatır,
Ve haşmetli bir ses duyar dört bir taraftan,
Bu gece doğuracağım çocuk Hatemül Enbiya'dır,
O dünyaya geldiğinde,
Hasetçilerin şerrinden Allah'a sığın.
Uyanır Hazreti Amine tatlı uykusunda,
Rüyadaki sevinç hala durur yüzünde,
Hem telaş var hem mutluluk ışıltısı inci gözlerinde,
Heyecan içinde sabahı bekler,
Onun için en karanlık geceler bile artık sabahtır,
Çünkü taşıdığı can Muhammed-i Muhtardır.
Tan yeri ağarmak üzere,
Karanlık sükûnet devam eder Mekke'de,
Kimse hiçbir şeyin farkında değildir,
Gözlerini her gün karanlık gecelere açan yetimler,
Bu kez nurlu sabahları açacak,
İlahi yardımın beklendiği Mekke'de,
Birazdan gün doğacak,
Ve bu zifir karanlık sonsuza dek kaybolacak.
Gökyüzünün doğusunda,
Beyaz bir ip görünüyor,
İşte bu beyaz iplik, Gelişini müjdeliyor,
Katran gecelerin zifir sessizliği, Sona eriyor,
Bu karanlık sessizliği, Nurani bir çığlık keser,
Mekke'de sabah oldu,
Mekke'de güneş doğdu,
Sema ehli ayakta,
Cennet ehli ayakta,
Melekler selam durdu,
Ağaçlarda bir sevinç, Dağlar taşlar dile geldi,
Bugün Muhammed doğdu,
Bu ne şenlik ya Rabbi,
El pençe kuşu kurdu,
Hürmetine kainat yaratılan,
Uğruna servetler serilen,
İbrahim'in duası,
Amine'nin rüyası,
İsa'nın müjdesi, Muhammed'ül emin doğdu,
Ne mutlu sana ey Amine,
Bil ki dünyaya getirdiğin, Alemlere sultandır,
Selam sana ey Abdullah,
Muhammed hatırandır,
Gökyüzünde aşikar,
Mekke'de gıyabi bir bayram,
Mekke, Mekke olalı,
Böyle bir gün görmedi,
Kalplerde mutluluklar,
Gönüllerde ilahi merhamet,
Meleklerin dilinde,
Edeble tek kelime,
Hoş geldin ya Muhammed,
Seni bekliyorduk onca zamandır,
İşte bak sinelerde çarpan senin sevdandır,
Kaldır parmağını ve Allah'tan biz günahkar ümmetini dile,
Alemler sana muhtaç, Gönüller sevdana aç,
Uğruna canlar verilen gözlerini dünyaya aç,
Kurban olası gözlerini dünyaya açar Efendimiz,
Güneşten önce nurani bir güneş doğar Mekke'de,
Mekke'de sabah olur,
seyran olur Mekke'de,
Meleklerin bakıp da doyamadığı en güzel insan,
Bu ne büyük bir nimet, ne güzel bir ihsan,
Bu gelen sensin, ey aşıklar maşuku,
bu gelen sensin,
Kisra saraylarından belli ki,
bu gelen ayak sesin,
Bir bir yıkılır Kisra'nın sütunları,
Dayanamaz eşsiz heybetine,
Seni tasdik eder save gülü,
Şirk kokan sularından eser kalmadı,
Nurundan küle döndü bin yıllık şirk ateşi,
Ve mübarek alnındaki nur ispatlar seni,
Seni gönderene şükürler olsun,
Özlemiştik seni onca zamandır,
Salat sana,
selam sana olsun, Ey sevgililer sevgilisi,
Bakın şu nurani bebeğe,
Doğar doğmaz Allah'a secde eder,
Bakın mübarek parmağı gökyüzüne dikili,
Sanki ümmetini Allah'tan diler,
Gülleri utandıran şu yüze bakın,
Ne de tatlı tebessüm eder,
Allah'a niyaz için kımıldayan dudaklar,
Ümmeti ümmeti söyler,
Ya Resulallah,
ümmetini Allah'tan dilediğinde,
Bizi de diledin mi?
Sana layık olmayan bu ümmetini,
Kerem et,
unutma,
Sana on dört asır kadar uzağız şimdi,
Ama gözlerden akan yaşlar şahit ki,
Seni unutmadık,
adını her anışımızda Islanır gözlerimiz,
Ey Mücellam,
ey Süreyya'm,
ey mehlika bakışlım,
Bir kez de biz günahkar ümmet için Kaldır mübarek parmağını,
Ve gidecek başka kapısı olmayan gönülleri,
Sen kabul buyur.
Show more
Artist

V.A68657 followers
Follow
Popular songs by V.A

Mashup 3 In 1 - Để Anh Lương Thiện, Anh Thôi Nhân Nhượng, Đừng Hỏi Em Ổn Không (Huy PT Remix)

06:42

Uploaded byThe Orchard